Hamilelik sürecinde dikkat edilecek birçok önemli konunun yanı sıra doğumda da dikkat edilecek mevzular oldukça fazladır. Bunlardan birisi de göbek kordonu kesmenin zamanıdır. Göbek kordonunun geç kesilmesi, kan hacmini ve hemoglobin konsantrasyonunu artırmaktadır.  

Kordonu kesmek için en az 30 saniye beklenmeli

Bebek dünyaya geldikten sonra, plasenta ve göbek kordonu kasılmaya başlayarak yeni doğana kan pompalar. Kan basıncı dengelendiğinde, kordondaki atımlar durmakta ve bebeğe kan aktarımı sona ermektedir. Hayvan doğumlarında doğal olarak kordondaki tüm kan yavruya geçmektedir. İnsanlarda kordon kesimi özellikle hastane doğumlarındaki artışla birlikte çoğalmıştır. Doğum anından hemen sonra, annesinin kucağına verilen bebeğin göbek kordon atışı, birkaç dakika beklenildiğinde kendiliğinden sona ermektedir. Kordondaki atış bittikten sonra penslenip kesildiğinde, yani ortalama 30 saniye ile 5 dakika arasında beklenmesiyle kordondaki bütün kan bebeğe geçer. Bunun bebeğe birçok faydası bulunur.  

Bebeğin doğumla beraber akciğerine gelen fazla kan sayesinde dünyaya adaptasyonu daha da kolaylaşabilmektedir. Erken doğumlarda kordonu kesmenin 30 saniye geciktirilmesi bile özellikle prematüre bebeklerde organ hasarını azalttığı bilinmektedir. Vaktinden önce doğan bebeklerde içindeki kanama olasılığını ve kan nakli gereksinimlerini azalmaktadır. Kök hücrelerin artışında oldukça etkilidir. Kök hücreler, bağışıklık, sinir, kardiyovasküler ve solunum sistemlerinin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Kök hücre yoğunluğu hayatın hiçbir anında fetüs anında olduğu gibi çok değildir. Çocuğun ileride demir depolarının dolu olacağı düşünülmektedir. Kordonun geç kesilmesi çocuğun nörolojik gelişimini olumlu anlamda etkileyecektir.

Genel durum iyi olmayan ve direk resüsitasyon (canlandırma) gereken bir bebekte bile milking (sağma) yöntemi ile kordonun bebeğe geçmesi sağlanmalıdır. Bir bebeğin doğum anında ona verilebilecek en güzel hediye kordon kanıdır.