Engelliler Haftası’na Özel Bir Konuk

Yaşadığımız şu sıkıntılı günlerde, yaşama sevinçleriyle, hırslarıyla, başarılarıyla göğsümüzü kabartan, bayrağımızı her yerde dalgalandıran bir Milli sporcumuz bizimle. Onlara engelli demeye dilim varmıyor. Onların eksikleri ve engelleri yok, fazlaları var. Ruhları var. Barış onlardan biri. Adı engelliler haftası ama, inanın bu hafta aslında tüm insanlık için. İnsan olmayı bilen için. Ben kendi adıma engel kelimesini kabul etmiyorum. Cesur yürekler haftası bence daha uygun.

Şimdi Ampute Futbol Milli Takımın Yıldız Oyuncusu Barış Telli ile beraberiz:

Meriç Aydın: Merhaba Barış nasılsın, şimdi senden dinleyelim şu içinde bulunduğumuz korona günlerini, neler yapıyorsun? Antrenmanlar devam edebiliyor mu? Biliyorsun liglerin çoğu sıkıntılı?

Barış Telli: Maalesef bu salgın tüm dünyaya sardı. Bu süre zarfında herkes gibi gibi ben de evimdeyim ve sporuma devam ediyorum. Keyifli geçiyor kitap okuyorum film izliyorum. Annemden yemek yapmayı öğreniyorum. Ama her gün düzenli olarak en az 5 km koşuyorum mekik, şınav, barfiks ve egzersizimi yapıyorum.

Meriç Aydın: İnşallah bu günler geçecek. Senin hikayeni neredeyse ülkemizin büyük kısmı biliyor zaten. Bilmeyenler için kısaca anlatırsan çok sevinirim

Barış Telli: Kısaca ne anlatabilirim, anlatamam beni yaşamaları gerekiyor. İşte kendi özgeçmişim. Takipte kalın :)

Barış’ın Hikayesi

1989 yılında Kırıkkale’de doğan Barış, 1993 yılında geçirdiği trafik kazasında sağ bacağını kaybetti. Pozitif karakteri ve ailesinin büyük destekleriyle bu durum ona bir engel oluşturmadı ve hayalini kurduğu spor kariyerine ilk olarak Nevzat Kankuş'un öğrencisi olduğu İsmet Aydınlı İlköğretim Okulu’nun cimnastik takımında başladı.

2005 yılında henüz lise öğrencisiyken Karagücü Ampute Futbol Takımı ile hocası B. Murat Altıntaş vasıtasıyla tanıştı. 2009 yılında 49 golle rekor kırarak Ampute Futbol Süper Ligi gol kralı oldu. 2010 yılında Ampute Futbol Super Ligi’nin ‘En Centilmen Oyuncusu’ seçildi.

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda öğrenciyken hocası Hacı Ahmet Pekel'in yönlendirmesiyle Paralimpik oyunlara hazırlanmaya başladı.

2009 yılında tanıştığı spor adamı Hadi Neşet Türkmen'in desteğiyle 2012 yılında özel koşu protezine kavuştu. Daha bir yıl geçmeden 2013 Türkiye Atletizm Şampiyonası’nda 100m koşu, yüksek atlama ve uzun atlamada üç altın madalya kazandı ve ülkesini milli atlet olarak temsil etmeye başladı.

2014 yılında, Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı ile dördüncü kez Dünya üçüncülüğünü ve ‘En İyi Oyuncu’ ödülünü kazandı. O günden sonra kendisine ‘Ampute Messi’ denmeye başlandı.

Aynı yıl, yüksek atlamada Avrupa Paralimpik Oyunları’nda ikinci olarak gümüş madalya kazandı ve Türkiye rekoru kırdı.

Barış, 2015 yılına gelindiğinde Türkiye’nin ilk atanan bedensel engelli beden eğitimi öğretmeni oldu.

2015 yılında 32 golle, 2009 ve 2013’ün ardından bir kez daha Ampute Futbol Süper Ligi gol kralı oldu.

29 Ekim 2016’da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, öğrencilerine gösteri yaparken sakatlandı. Spordan vazgeçmedi, tekerlekli sandalye tenisi’ne başladı ve çiftlerde Türkiye Şampiyonu oldu. Yine aynı dönemde başladığı oturarak voleybol branşında da Türkiye şampiyonluğunu yaşadı.

2017 yılında Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı ile 50.000 taraftarın önünde Avrupa şampiyonluğunu kazanma gururunu yaşadı.

Aynı maçın ardından verdiği klasikleşmiş pozu ile yılın fotoğrafı ödülünü kazandı.

2018 yılında, Japonya’nın NHK kanalı tarafından tüm dünyadaki paralimpik atletler arasından seçilerek hayatı belgeselleştirildi.

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahibi adayı Türkiye’nin Spor Tanıtım Elçisi olarak seçildi.

Yine 2018 yılında, Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı ile bu sefer Dünya ikincisi oldu.

2019 yılında, UEFA’nın ‘Equal Game’ kampanyasının elçisi olarak seçildi ve hikayesi ‘Ampute Futbolun Süperstarı’ başlığıyla tüm dünya ile paylaşıldı.

Onur konuğu olarak davet edildiği, Madrid’te gerçekleşen Şampiyonlar Ligi Finali’nde dünya futbolunun efsaneleşmiş isimleriyle aynı sahada yer aldı.

Aynı yıl, Herkes İçin Spor Federasyonu’nun elçisi olarak Avrupa Birliği Spor Haftası’nda Türkiye’yi temsil etti.

Barış hayallerinden asla vazgeçmedi. Çok küçük yaşlardan itibaren karşılaştığı tüm engellere karşı mücadelesini her zaman sürdürdü.

‘Dünyalarını sallayabilirsin! Sana eksik olduğunu söyleseler bile…’ sözünü yaşam felsefesi olarak benimsedi ve azmi ile herkese örnek olup ilham vermeye çalıştı.

Bulunduğu her ortamda Ampute futbolun ve Paralimpik oyunların bilinirliğini arttırmayı kendine bir görev edindi.

Bugün Barış Ankara’da, en büyük destekçileri anne ve babasıyla birlikte yaşıyor.

Ampute Futbol Süper Ligi’nde mücadele etmeye devam ediyor ve Ampute Futbol Milli Takımı ile 2020 Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyor.

Aynı zamanda Ankara Orhan Gazi Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni görevini sürdürüyor.

Kendi öğrencilerine ve konuşmacı olarak gittiği okullardaki, üniversitelerdeki öğrencilere ilklerle dolu hikayesini anlatıp, onları spor yapmaya ve tüm engellere ragmen hayata tutunmaya davet ediyor.

Meriç Aydın: Ben senin başarılarını sormak istiyorum. Nasıl kendini hiç bırakmadan, yılmadan bu kadar büyük başarılara imza attın ?

Barış Telli: Başarmak çok güzel, ortada hiç bir şeyin yok iken hayaller kuruyorsun ve gerçekleşmesi için gece gündüz çalışıyorsun inanıyorsun ve dua ediyorsun. Hepsi bu. En güzeli de ailemi ve ülkemi gururlandırmak inanılmaz. Ve sonrasında gelen, geleceğe ışık yakmak umut vermek oluyor.

Meriç Aydın: Ampute futbol adını ilk ne zaman duydun?

Barış Telli: Aslında ampute takıma gelene kadar duymadım. Ben zaten ampute olarak futbol oynuyordum arkadaşlarımla. Okulda cimnastik takımında yer alıyordum özel günlerde gösteriye çıkıyordum. Lise döneminde beden eğitimi hocam Bekir Murat Altıntaş sayesinde Ampute futbolla tanıştım.

Meriç Aydın: Ampute futbolu, UEFA’nın özel destek verdiği bir dal. Tv’de Spor programları yaptığım zamanlarda sizleri seyretme fırsatım oldu, ampute futbolunu izlemek oldukça güzeldi. Ayrıca UEFA’nın özel bir kampanyasında da ülkemizi temsil ettin.

Barış Telli: İlginiz için teşekkür ediyorum. Sizleri maçıma davet ediyorum.

Aslında UEFA’nın önemli bir kampanyası olan Equal Game de bir Türk sporcusu olarak davet edilmek inanılmaz bir duygu. Ampute olarak bu başarıları elde etmek hiç kolay olmadı. Söylediğim gibi çok fazlasıyla çalıştım.

Meriç Aydın: Barış Telli, bu şartlarda atanan ilk Beden Eğitimi Öğretmeni olarak bir ilke imza attı. Bu süreç nasıl gelişti biraz bahseder misin?

Barış Telli: Evet , bu ülkemiz için bir ilk oldu. Ampute olarak atanan ilk beden eğitimi öğretmeni olarak tarihe geçtim. Bu neredeyse imkansızdı. Ama en güzeli de açmış olduğun yolda arkandan gelen nesili görmek en güzel duygu. Aynı zaman da annemin hayalini gerçekleştirmiş oldum.

Meriç Aydın: Öğretmenlik ile futbol mutlaka zordur. Bu zorlu süreci nasıl yönetiyorsun?

Barış Telli: İnanılmaz zor. Sabahtan akşama kadar okulda oluyorum öğrencilerimle ilgilenmek onlara örnek olmak sadece yaşanırdı. Ama önemli olan zoru başarmak.

Meriç Aydın: Bu muhteşem başarıların arkasında ilginç bir atletizm hikayesi var. Atletizm hikayeni senden dinlemek isteriz.

Barış Telli: Gazi Üniversitesi BESYO mezunuyum. Üniversitenin ilk yıllarında Atletizm derslerine koltuk değnekleriyle katılıyordum. Bir çok branşı dersini başarıyla tamamlamış oldum. Ancak engelli koşu branşı dersinde dersin hocası Hacı Ahmet Pekel yanıma gelerek, istersen bunu yapma düşersen omuzun kırılır futboldan uzak kalırsın dedi. Ama ben kendime güveniyordum yapacağımı söyledim. 60 metre engelli koşusunu bitirdim.

Bütün sınıfın ve hocamın hayranlıkla şaşırmışlığını görmüştüm. Yanıma gelerek tebrik etti. Ve, koşu protezine sahip olursan seni olimpiyatlara hazırlarım dedi. Bu beni inanılmaz mutlu etmişti. Koşu protezi çok pahalı olduğu için ilk koşu protezini Hadi Neşet Türkmen başkanım bana temin etmişti. Allah razı olsun mekanı cennet olsun.

İkinci protezi Hülya Avşar Ablam sayesinde alarak Avrupa ve dünya şampiyonasına katıldım. Çok geç başlamama rağmen, bu kısa sürede çok çalışarak Avrupa ikinciliğine ulaşmış oldum. Hem de doğum günümde, bu madalyayı almak tarifi çok zor güzel bir duygu yaşamamı sağladı.

Meriç Aydın: Fiziki bir sorunu olup, bir spor dalı ile uğraşmak isteyenler ve sana ulaşanlar mutlaka oluyordur, onlara nasıl yardımcı oluyorsun?

Barış Telli: Elimden geldiği kadarıyla özel çocukların okuluna giderek onların etkinliğine spor faaliyetlerine katılıyorum. Onların başarma ifadelerini yüzlerinde görmek, gülmelerine şahit olmak sadece yaşanır. Sizleri de görmek isterim.

Daha çok okullara üniversitelere giderek hayat hikayemi paylaşarak gelecek nesile dokunuyorum.

Meriç Aydın: Senin “4 yaşında trafik kazası sonucu ayağımı kaybettim ama hiçbir zaman hayallerimi kaybetmedim”, dediğin bir yazını okudum ve bu sözlerin beni çok etkiledi. Sizi örnek alan arkadaşlarımıza, kardeşlerimize umut olması adına hayallerinin peşinden gitmeleri ve ne olursa olsun hayallerinden vazgeçmemeleri için onlara neler söylersin.

Barış Telli: Benim için çok değerli bir sözdür. Hayalleri kaybetmemek, hiç bir imkanım yok iken peşinden koşmak böyle bir şey.

Düşünün bir ayağım yok, ve futbolculuk hayalim var. Ve almış olduğun kupaları, madalyaları hayal ediyorsun. Peşinden koştukça hayallerimi yaşıyorum, ulaşıyorum.

Hiç kimse Hayalinden VAZGEÇMESİN.

Meriç Aydın: Bulunduğumuz pandemi sürecinde moral ve motivasyon anlamında senin gibi yüreklere çok ihtiyacımız var. Buradan nasıl bir mesaj vermek istersin?

Barış Telli: İnsanoğlu olarak her şeyden şikayetçi oluyoruz. İşe gidiyoruz evde olsak, okula gidiyoruz evde kalsak vs diyoruz hep. Şimdi de evde kaldığımız için şikayet ediyoruz. Evet zor bir süreç, tüm dünya olarak bunu yaşıyoruz. Bence evde yapılması gerekenleri yaparak da çok mutlu oluruz. Kendimizi her anlamda geliştirmek gerekiyor. Ufacık şeylerden mutlu olun.