Karantina Notları
Bütün dünyayı alt üst eden 2020 yolunun başlarında basit bir viral enfeksiyon olduğunu düşündüğümüz ama hayatlarımızın tam orta yerine bir çaresizlik bombası gibi düşen covid 19, bizi, ailemizi de es geçmedi doğal olarak.
Aylardır mesai sonrası eve gittiğimde sırf aileme, kızlarıma virüsü taşımamak, onlarla mesafeli de olsa aynı odada oturabilmek adına uzun uzun tedbirler uyguluyorum. Kapıdan eve girdiğimde bana doğru koşan iki küçük kız çocuğunu her seferinde uzaklaştırıp, günlük rutin temizlik rutinlerimi halletmeden sadece uzaktan bakmalarına izin veriyorum.
Her defasında ‘’anne sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.’’
‘’Anne bu sefer öpebilecek miyiz seni’’ gibi konuşmalarının arasında, tuhaf bakışları, üzgün tavırları arasında aylar geçip gitmeye devam ediyor.
Bu süreçte yaklaşık 2 buçuk ay evime, çocuklarıma gidemedim, misafirhane kullandım.
Bu süre zarfında psikolojileri kötü etkilenmesin diye elimizden geleni yaptık ama, süreç etkilenilmeyecek gibi değil. Okulları yok, evden rahatça çıkamıyorlar , çıkabildiğimiz zamanlarda maskeyi indirme, hiç bir yere dokunma gibi yönergelerden oyun bile rahatça oynayamıyorlar, bir de sürekli virüs konuşmalarının arasında haliyle onlara da bu karamsar, tedirgin süreç sirayet etti.
Bu sebeple hastalandığımızda onlara testlerimizin pozitif çıktığını söyleyemedim çünkü çok korkuyorlardı ve bu iyileşme sürecini bozacaktı.Bir soğuk algınlığı yaşıyorduk ve bitecekti.
2 haftalık zor bir süreçti, önce kızlarım sonradan da ben hastalandım. 3 gün kollarını kaldıramadan öylece boş bakışlarla oldukları yerde kaldılar, ateş, titreme ve halsizlik şeklindeydi belirtilerimiz. Konuşurken bile zorlanmaları, gözlerini açamadan saatlerce uyumaları... tabi ki daha öncede hasta olmuşlardı fakat korkuyla takip ettiğimiz bir hastalığın evimizde olması ve belirsizliklerle dolu takip tedavi süreçleri bu durum karşısında biraz daha gardını düşürüyordu insanın.
Özelikle de kronik hastalığı olan kızımın belirtilerini gözümü kırpmadan günlerce izledim.sağlıkçı olduğun bu süreci çok iyi bildiğin halde ailen ve sevdiklerinin hastalıklarında elin kolun bağlanıyor sanki, tüm bildiklerin siliniyor gibi.
Ağır seyreden 4 günün sonunda kısmen rahat günler geçirerek 10 günde tedavimizi tamamlayıp normal hayatımıza döndük.
Halsizlik ve ağrılarımı ağrı kesiciler ile hafifletip kızlar ile dans ediyor, onlarla oyunlar oynuyor, bitkisel destek tedavileri hazırlıyor , onları besliyordum. Ağrı kesicinin etkisi azaldığında zorlasa olsa her şey normalmiş gibi davranıyordum, üzülmesinler diye.
Karantinamızı bahçeli bir evde geçirdiğimiz içim bolca güneş, açık hava ve kısa yürüyüşler yapabildik. Bunların tedavimizde çok güçlü iyileştirme etkisi olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte doğal destek tedaviler ile süreci bir nebze rahat atlatabildik.
Sürekli dilimizde olan ‘’sağlık olsun’’ söylemi tam manasıyla 2020 yılının kıyafeti oldu.
Koskoca dünya maske arkasından izledi akıp giden yılı.
Değiştik, dönüştük, yıprandık, güçlendik, ama umut biter mi bitmedi, bitmez, bitmeyecek.
Biz biliyoruz ki her zorluğun altından çok daha güzelleşerek çıkacağız, biz bunu başardık, daha nice başarılar bizi bekliyor biliyoruz.