Uyku Apnesi ve Tedavisi
Kaliteli uyku, sağlıklı bir beden, iyi bir bağışıklık sistemi ve sağlıklı ruh hali için son derece önemlidir. Yaşamımızın üçte birini uykuda geçirmemize rağmen, bu konuda bildiklerimiz yakın zamana kadar çok sınırlıydı. İnsanoğlunun varoluşundan bu yana uyku son derece ilgi çekici bir konu olmuştur, ancak son 40 yılda yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte sır perdesi aralanmaya başlanmış ve uyku tıbbı konusunda oldukça ilerleme kaydedilmiştir. Ve uyku ile ilişkili birçok hastalık saptanmıştır. Uyku ilişkili hastalıklar başlıca uykusuzluk, uyku ilişkili solunum bozuklukları, aşırı uyuma, uykuda davranış bozuklukları (parasomnia), uyku ilişkili hareket bozuklukları, sirkadyen ritm bozuklukları ve izole semptomlar olarak sıralanabilir. Yazımızın temel konusu uyku ilişkili solunum bozuklukları içerisinde en sık görülen hastalık olan obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne (nefes durması) sendromudur. Uyku apnesi maalesef toplumda çok bilinmeyen veya hastaların farkında olsalar bile önemsemedikleri (ki çoğu horlayan ve apnesi olan kişi bunu ya fark etmemekte, ya inkar etmekte ya da normal olarak kabul etmektedir) bir konudur, ancak sekonder etkileri ve sebep olduğu hastalıklar ve kazalar (trafik,iş ve ev içi kazalar) nedeniyle son derece önemli ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Uyku ilişkili solunum bozukları erişkin nüfusun yaklaşık dörtte birinde rastlanan, toplumda sıklığı gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Uyku ilişkili solunum bozuklukları arasında en sık rastlanan klinik tablo “uyku apnesi” olarak bilinen obstrüktif uyku apne sendromudur. Horlama, uyku esnasında tıkanma, gündüz uyku hali, sabah baş ağrısı ve yorgun uyanma gibi bulgularla kendini gösterir. Erkeklerde, kadınlara göre iki kat daha sıktır. Başlıca risk faktörleri; erkek cinsiyet, kilolu olma (obezite), boyun çevresinde artış (erkeklerde >42 cm, kadınlarda >38 cm), yaş (40-65 yıl), sigara ve alkol tüketimidir.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu nedir?
Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu tıkanmaları ve sıklıkla kan oksijen değerlerinde azalma ile karakterize bir sendromdur. Bu hastalığın görülme sıklığı yetişkin toplulukta astımdan daha yaygındır. Ve hastalığa bağlı olarak uykuda inme, kalp krizi ve hatta ölüme kadar gidebilecek tablolara yol açabilmektedir. Birden fazla ilaç tedavisine rağmen kontrol altına alınamayan hipertansiyon varsa bunun sebebi Uyku Apnesi hastalığı olabilir.
Obstrüktif uyku apne sendromu ile ilişkili bulunan başlıca hastalıklar:
Üst Solunum Yolu Hastalıkları: Bademcik büyümesi, geniz eti, burun eğriliği, alerjik burun hastalıkları, burunda polip oluşumu, dilin büyük olması, alt çenenin küçük olması, alt çenenin geriye doğru yerleşimi
Akciğer Hastalıkları: Kronik Bronşit, Astım
Kalp – Damar Hastalıkları: Koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları
Endokrin Hastalıkları: Diyabet, hipotroidi, obezite, aşırı büyüme hormonu salgılanması
Mide- Barsak Hastalıkları: Reflü
Obstrüktif uyku apne sendromunda en sık rastlanan semptomlar:
Horlama, tanıklı uykuda nefes durmaları, gündüz aşırı uyku hali, uykuda boğulma hissi, göğüs ağrısı, gece ortaya çıkan kalp ritminde düzensizlikler, sabah uyanınca baş ağrısı, yetersiz ve bölünmüş uyku, uykusuzluk, karar verme yeteneğinde azalma, hafıza zayıflaması – unutkanlık, karakter ve kişilik değişiklikleri, depresyon, uykuda kol ve bacaklarda anormal hareketlenme, ağız kuruluğu, gece boyun çevresinde terleme, gece sık idrara çıkma, işitme kaybı, cinsel isteksizlik ve reflü sıralanabilir.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nda kesin tanı yöntemi Uyku Tetkiki (polisomnografi)dir.
Polisomnografi: Bir gece uyku laboratuarında kalarak yapılan uyku testi farklı uyku evrelerini tanımamıza yarayan ve değişik uyku sorunlarının tanımı ve sınıflandırması için gerekli bilgilerin toplandığı bir kayıt sürecidir. Test süresince uyku evreleri (uykuya dalış, hafif uyku, derin uyku ve rüya uykusu (REM uykusu) ,vücutta uykuda devam eden aktiviteler (beyin dalgaları, kas hareketleri, göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve bacak hareketleri) cilde yapıştırılan elektrotlar ile sinyaller toplanarak kaydedilir. Göğüs duvarı ve karnın etrafına takılan kemerler solunum çabası hakkında bize bilgi verirler. Kandaki oksijen düzeyi parmağa takılacak bir alıcı ile sürekli kayıt edilir. Bir video kamera aracılığı ile uyku süresince ortaya çıkabilecek davranış ve hareket bozuklukları kaydedilir. Kayıtlar bilgisayar ortamında tutulmakta ve saklanmaktadır. İşlem kalp grafisi (EKG) çektirmek kadar kolay ve vücuda hiçbir zarar vermemektedir.
Test öncesinde gündüz uyku sorunları konusunda uzman doktor tarafından hastanın tıbbi özgeçmişi kaydedilir. Bir gece boyunca alınan kayıtlar uyku bozuklukları sertifikasına sahip uzman hekimce değerlendirilir.
Obstrüktif Uyku Apnesi’nde Tedavi Seçenekleri:
Obstrüktif uyku apne sendromunun tedavisi, hastalığın şiddetine (hafif-orta-ağır), hastanın taşıdığı risk faktörlerine (kalp – damar hastalıkları gibi) ve bilişsel etkilenme düzeyine göre değişkenlik gösterir. Uyku laboratuarında elde edilen kaydın raporlanması ile birlikte yapılan Kulak Burun Boğaz konsültasyonu sonrası hastanın kolay uyum sağlayabileceği ve gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını önleyici tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Genel Önlemler:
Obezite hastalığın ortaya çıkmasında en önemli risk faktörü olması sebebiyle obezitenin düzeltilmesi alınacak önlemlerin başında yer alır. Sigara, üst solunum yollarında neden olduğu ödem sebebiyle uykuda apne sıklığını artırmaktadır. Bu nedenle bırakılmalıdır. Alkol kullanımı da yine apnelerin sıklığında artışa neden olmaktadır.
Pozitif Havayolu Basınç (PAP) Tedavisi:
Bu tedavi yöntemi obstrüktif uyku apne tedavisinde en etkin yöntemdir. Uyku esnasında ortaya çıkan apneler havayollarına uygulanan pozitif basınçlı hava ile engellenebilir. Düzenek yüze yerleştirilen bir maske, ara bağlantı hortumu ve havayoluna basınçla hava üfleyen bir motor mekanizmasından oluşur. Bu tedavi yöntemi ağır hastalarda, hafif - orta düzeyde uyku apne sendromu olup, ciddi kalp damar hastalığı olanlarda veya belirgin düzeyde hastalığa bağlı bilişsel fonksiyonları etkilenen kişilerde birinci sırada tercih edilen yöntemdir.
Üst Solunum Yolları Cerrahisi:
Üst solunum yollarında uyku esnasında hava akımına engel olan yapısal veya edinsel anormalliklerin giderilmesi tedavide önemlidir. Özellikle çocukluk çağı bademcik ve geniz eti büyümeleri cerrahi olarak giderilerek obstrüktif uyku apnesi bu yaş grubunda kolaylıkla tedavi edilebilir.
Ağız İçi Araçlar:
Uyku esnasında kullanılan, ağız içerisine yerleştirilen aparatlar ile hafif obstrüktif uyku apneli olgular tamamen düzeltilebilir.
Uz. Dr. Berna Devrim YAĞBASAN
Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.